Çizenbayan'a Sordum!

7:21:00 ÖS



Arkadaşlar merhaba! Daha önce hiç kimse yapmamış gibi çizenbayan'la röpartaj yaptım. Böyle dahiyanece bir fikir tabii benden çıkardı. Ama ama ama bu demek değil ki röportajlarla dolu bir blog olacak bu. Çizenbayan bana her zaman ilham vermiştir, bu yüzden biraz konuşalım istedim. Çok uzatmadan başlıyorum o zaman :*




Blog yazmaya nasıl başladın?
Ben kendimi bildim bileli zaten yazıyorum. Üniversite yıllarımda çizim yaparken çok sıkılıyordum. E gece konuşacak kimse yok. Sardım twittera.Sonra yavaştan instagram fotoğrafları çekmeye başladım. Ama blog açmama sebep olan olay, mimarlıkla ilgili bir burs vardı ve koşul olarak blog yazmamız gerekiyordu. Tumblr üzerinden bir blog açtım bende. Bursu kazanamadım ama blog yazmayı sevdiğim için devam ettim.

İlk blog postun neydi?
Barselona'ya gitmiştim. Sonrasında yolu düşen herkes bana sormaya başladı. Bir mail hazırlamıştım herkese tek tek yazmamak için. Bu benim ilk postumdu.

Dışardan bakınca çok keyifli bir işin var. Ama her iş gibi zorlukları elbet vardır. Biraz bunlardan bahsedelim mi?
İçerden bakıyorum, yine keyifli. :) Ama tabii ki zorlukları var. Görüldüğü kadar kolay olmuyor tabii. Çok sık seyahat ettiğim için normal bir hayatım olamıyor, hatta normal bir ilişkim bile olamıyor. İnsanlar 9-5 çalışıyor, ben 7/24. Bir konserde herkes içip dağıtırken, ben bir yandan hep içerik oluşturuyorum, bunu sonra yazacağım diye düşünüyorum. Ama bu bence kötü bir şey değil bu arada. 

Bu kadar çok seyahatin motivasyonunu bulmanı ne sağlıyor?
Başlarda dil öğrenmek için seyehat ettim. Mezun olurken bir yıl ara vereyim, bakalım neler olacak dedim ki zaten seyahat etme tutkusu hep vardı içimde. 

Evini depoya taşıyıp, kira vermek yerine uçak bileti almaya karar verdiğini söylemiştin. Bundan biraz bahsedelim mi?
Yakın çevremden sürekli zaten ayın yarısı evde olmadığımı, boşuna kira verdiğimi duyuyordum. Bir de sevgilimden ayrılmam adım oldu benim için. Yani zaten evde kimse de yok, neden kira vereyim ki gerçekten. Arkadaşımın büyük bir deposu vardı. Koydum eşyaları oraya. Bir de bu olayın en güzel tarafı, dünyanın dört bir yanından burda da bir evin var şeklinde mesajların gelmesi oldu.

Festivallerden ne haber?
İlk festivalim Reading olmuştu. İngiliz festivallerini zaten çok seviyorum. Line-up'ları çok iyi oluyor. Ama ben gittiğimde çadırda kalmak yerine otelde kalmıştım ve bu biraz sıkıntı olmuştu. Festivallere gittikçe ne yapman gerektiğini öğreniyorsun. 
Ama en sevdiğim festival Fusion Fest! Bu yaz gittim Fusion'a. Bana çok gerçek geldi bu festival ve fiyatları çok uygun. Müzik de tam benim tarzım.
İnto the valley ve Africa Burn listemde şuan. :)

Peki Türkiye'deki festivaller arasında favorin hangisi?
Türkiye'deki festivalleri de seviyorum tabii, gidiyorum da. Ama benim favorim chill-out. Ama onda da şöyle bir handikap var; gece 12'de bitiyor, ertesi gün tekrar gidiyoruz. Konaklamayı ayarlayabilirseler daha güzel olur.

Gece hayatı desem, hangi şehir? 
Berlin! Ben pazar akşamüstü gibi gibi gece kulübüne girip, salı akşamı çıktığım bile oldu. Mesela yılbaşında 25 saat kalmışım bir kulüpte. Ama tabii dönem dönem bunlar. Doğum günü zamanlarımdı, dedim partilicem ben. :)

İstanbul'da da aktif bir gece hayatın var. İstanbul'un gece hayatı sence nasıl peki?
Hatırlar mısın bilmiyorum ama bir aralar müthişti bence. Asmalı Mescit çok tatlıydı, sürekli tanıdıklarla karşılaşırdık. Tünel Meydanda yerlerde otururduk. Ama gitgide bir şeyler yasaklandı, eskisi gibi değil artık. İndigo benim favori gece kulübüm İstanbul'da. Hem müzik tarzını çok seviyorum hem de içeride sigara içilmemesi benim için çok hoş. Onun dışında Babylon ve Salon'u seviyorum. Kısacası kaliteli insanlar tarafından işletilen mekanları seviyorum.

Anne ben dj olcam dedin, dj oldun. Nasıl başladı bu maratonun?
Şöyle başladı, ben indie gruplarını çok seviyordum, Solumun bu gruplara remix yapıyordu. 2013 yılında dedim ki keşke bende bilsem de sevdiğim gruplara remix yapsam. Bununla ilgili bir tweet attım ve bir yer biz sana öğretelim, sen de bizi yaz dedi. Böyle başladım. Sonra dj olan erkek arkadaşımla tanıştım. O da baktı yapabiliyorum beraber çalmaya başladık. Sonra yavaş yavaş yalnız çıkmaya başladım ama tam olarak bu yaz başlamış oldum aktif şekilde çalmaya. 


You Might Also Like

2 yorum

  1. bu kızı da çok seviyorum seni de. Ama instagrama artık az fotoğraf koyuyorsun nedenkiiiii

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :))
      İnstagram'a fotoğraf koyamadım bir süre evet, ama yavaş yavaş eskisi gibi çok koyacağım :)

      Sil

Gözünden Kaçmasın

Çizenbayan'a Sordum!

Arkadaşlar merhaba! Daha önce hiç kimse yapmamış gibi çizenbayan 'la röpartaj yaptım. Böyle dahiyanece bir fikir tabii benden çıkar...

instagram

Popüler Yayınlar