Ben bugün 21 oldum.
Eskiden doğum günlerim öncesi çok heyecanlı olurdum. Herkes arasın, sürprizler yapılsın, balonlar, hediyeler, partilemeceler falan filan.. Ama bu heyecanım da bitti 20 yaşımla beraber. Hatta önceki yıllarda yaptığım bu sevgiyi ölçme çabama üzülüp, kızıyorum biraz.
21 olurken pek dostum kalmamış. Kalanlarla da şuan çok uzaktayım. Başka zaman dilimlerindeyiz. Bundandır galiba bu yıl kim arayacak, tebrik edecek, oo kanka kimlerle partiliyoruz gibi konuların pek önemi yok.
Uzun bir yolcuğun ortalarında, doğduğum, büyüdüğüm kente, kendi doğum günüme yetişmeye çalışırcasına aceleci; bir yandan da yolculuğum sırasında yanımdan akıp giden kentleri, ovaları, köyleri, insanları, yaşamları, ölümleri, doğumları düşünerek, bunların hepsini yazma istediğim ve bunu düşündükçe içimde büyüyen o merak ve heyecan duygusu. Bir insan ömrünün buna yetemeyeceğini hatırlıyorum ve ağırlaşıyor bu aceleci tavrım.
Aslında senenin diğer günlerinden bir farkı olmayan, tabiatın diğerlerinden herhangi bir şekilde ayırmadığı bu gün; insan ömrünü senelere ayırmanın yine insanların uydurması olduğunu bildiğim için yeni yaşıma girmiş olmak pek bi mühimsiz geliyor ve sevildiğimi hissetmek belki de hatırlamak, kendim için iyi şeyler yapmak motivasyonunu bulmak için bu güne ihtiyacımın olmadığını biliyorum.
Kendime,
aradığım bu motivasyonu, yine kendimde bulacağım, yeni yaşımda sevdiklerim karşısında beklentiye girmek yerine, birbirimizi destekleyebileceğimiz, onlara kendimiz için emek verebilme yetisine sahip, müthiş isteklerimin, hedeflerimin olacağı bir yaş diliyorum.
Bu yıl 1 yaş mı, yoksa daha mı fazla bilmiyorum ama büyüdüğümü hissediyorum. İyi ki doğmuşum ya, yerim! Ayrıca doğum günümü kutlamayan herkes evde kalır inşallah..
- 5:27:00 ÖS
- 4 Comments